Masal | Konular | Kitaplar

Ayasofya Camii

Fatih Sultan Mehmed Han'ın yadigarı Ayasofya Camii

Emanete sahip çıkamadık

Ayasofya'ya çan takılmasın diye ne zorluklara göğüs gerdi ecdat. Allahu Ekber dağlarında, Çanakkale'de ve Afrika çöllerinde verilen milyonlarca şehide harbe gitmeden önce "Birgün hürriyetimize kavuşunca Ayasofya müze olacak" denilebilir miydi? Türlü oyunların oynandığı bu topraklarda Batılılar kılıçla, topla, tüfekle yapamadıklarını masum(!) bahaneler öne sürerek yapmışlardır. Tamir ve temizlik yapma bahanesiyle "geçici" bir süre ibadete kapatılan Ayasofya Camii'nin türlü senaryolarla müzeye dönüştürülmesi yakın tarihimiz için büyük bir utanç vesikasıdır.

*

O bir remzdir. Türk'ün ruhî ve millî remzi... O, kendisini (Yunan Roma Hıristiyanlık) bilen Garbın, maddede ve mânâda Şarkî Roma İmparatorluğu'na alem... Alem, yani sancak... Bu alem ve sancağı, maddesi ve mânâsı, ruhu ve kılıcıyla deviren Türk, tepesindeki salibi söküp yerine hilâli diktiği gün, o, bizim için de mekân olmaktan çıkmış, ruh olmuştur. Dünyanın kilit noktası İstanbul'da pırıldayıcı bu ruh, kendisini dünya çapında bir aksiyona yönelten ezeli ve ebedi imanın senedidir.

Necip Fazıl Kısakürek