Masal | Konular | Kitaplar

Bulgaristan

Bulgaristan'da birkaç gün

Komünist rejim dağıldıktan sonra toplum rehavet içine düşmüş, kapitalizmin hain mantığı insan ruhunu perişan etmişti. Din duygusunu komünizm yok etti, ahlâkı da kapitalizm yedi. Böylece ne olduğu belli olmayan ideallerini yemiş, yok etmiş bir toplum ortaya çıkarılmıştı. Bulgar toplumu bu manada tehlikeli bir mecrada sürükleniyordu.

İstanbul'dan çıktığımızda henüz kar yağmıyordu ama soğuk ve fırtına hayatı menfi manada sıkıntıya sokacak seviyede etkiliydi. Kar ile, Tekirdağ'ı geçtikten sonra karşılaştık. Bir yandan soğuk, bir yandan fırtına bir yandan da kar bize zor anlar yaşattı. Kapıkule'de akşam namazını kılmak için mola verdiğimizde fırtına dinmiş kar durmuştu. Ama soğuk alabildiğine fazlaydı. Yatsı namazının ardından molayı bitirdik ve yola koyulduk.

Bulgaristan'a giriş

Pasaport kontrolleri tamamlandıktan sonra Bulgaristan'a giriş yaptık. Bu arada fırtınaya benzer bir rüzgâr başladı. İnce kepek tarzında yağan kar yere düşmeden kristalleşiyor, aracın far ışığında yaldız gibi parlıyordu. Arada sırada geçen araçlar yoldaki billurlaşmış kar tanelerini savuruyor, anaforlar oluşturuyordu.